yırtık gecelerden

kanardı düş

yırtık gecelerden

gözlerin gülendi bana

hüznün dallarında kara gölgeler büyürdü

bilinmeyen notalardı dudakların

öyle ölüm bakardın ki

parçalanamayacak kadar var olmayan

varoluşsuzluğumu parçalar gibi

kim koparırdı yüzünü dalından

yırtık gece olur

yırtılırdım sana

dik diye bütün parçalarımı

ölüm olurdum gözlerinin ardında

kelebekleri siyaha boyayan olurdum

düşerdim belki

kanardım hep kanardım

gelirdim sana

varoluşsuzluğuna

hüznüne

gözlerini görmüş gibi

yeniden, yeniden

başaşağı çevrilirdi eksilen yanlarım!

ben, yırtık gecelerden geldim

elimde biraz hüzün

parçalarımı dikebilir misin?

başaşağı çevrilecek ruhumun sonsuzluğunda

tutsağıyım gözlerinin

önemi yok, parçalar eksik kalsın

sonsuz karanlığa daldır gözlerini!

gözlerine sığınalım...