gri bir kül gibiydi gökyüzü

farkına vardı;

bir hiç uğruna yaşayıp gidiyorduk ömrümüzü

dolduruyoruz her birimiz

güzel kadınlarla gönlümüzü

ve gömülüyoruz toprağa

yalnız gittikten sonra 

yaşamın uzun köprüsünü 



kendine sordu;

yaşamak sahi mümkün mü?

zira bir bedenin sükuneti ve parıltısı

bir naaşa büründü 

hayattaydı,

ama aynı zamanda ölüydü

bilemiyordu artık hiç

bu ızdırabı tanrı mı,  

kendisi mi sürdürdü?