"Ateş-i Aşkına"
Bilinmeyene gider vapurlar, yollar tıkalı
Onun için her anı bir zindan masalı
Epeyce zaman olmuş bülbül güle konalı
Gülün aşkına kül yanar Gülbaz
Bu öyle bir keder ki hali perişan
Gözleri ufukta bulamaz nişan
Doğrulmuş bilinmeze yoktur karışan
Sabahı olmayan geceye yürür Gülbaz
Tebessümler filtre, bakışlar düşman
Kavuşmanın acısı değil mi yüreği yakan
Sen bir şavksın güneşi parlatan
Gülü diken bilene küser Gülbaz
Yarenlik çeşmesinden nefretler akar
Şelale suskun, şavk yürek yakar
Solmaz sandığı gül isyana kalkar
Izdırap çölünde biçare kavrulur Gülbaz
Bülbül güle olur efkarlı beste
İç çekip oturmak aheste aheste
Bilinmez ki asıl güller cennette
Hasretiyle arza diz çöker Gülbaz
Ayrılığa hüküm vurulur idamla
Sabredip beklesek tükenmez aşkla
Fermanı yazılmış tek bir kurşunla
Hazanda bozkıra savrulur Gülbaz
Gül gitti gideli susuz kalmış
Sanki bir yokuşta nefessiz kalmış
Onsuz geçen her gün çıkmazdaymış
Tenha gölgelerde ağlar Gülbaz
Gülbaz: Güle aşık, gülden anlayan
Kalıp çalışması değildir.
Fotoğraf: S. Y. (Fotoğraf alakasız gibi gözükse de şiirime ilham vermiştir.)
Gül Kurusu
2021-06-25T23:03:05+03:00Nihan bunu ilahi sanıp seslendirmiş bir tane abi. Bende şimdi dinledim. Teşekkürler. Ne mutlu bana keyf ettirdim sana. 🌹
H. Nihan
2021-06-25T22:59:43+03:00Keyifle okudum Dilara. Eline, kalemine sağlık. 🌸
Gül Kurusu
2021-06-25T13:40:51+03:00Teşekkür ederim doktor amca güzel yorumun için. Evet kalıp çalışmadım bunu anlık içimden dökülenleri yazdım. Gülbaz kelimesini de bir hocamın şiirinde bir dize de görünce hoşuma gitti ve tek olarak işlemek istedim.