Kimi zaman da öldürmektir

içlerinden sana en çok benzeyeni,

benzemiyor diye

Yalnızlık, öldürmektir.


Tam bu satırları okurken

aylardan eylül gelmişken 

ama Çukurova'ya sonbahar 

bir türlü gelememişken

iki kilo patates ile annem girdi kapıdan.

Gördüğüm en güçlü kadın

gördüğüm enlerin eni

Tam da yalnızlığımı iliklerime kadar

hissettiğim anda 

İçimdekini öldürmeye 

ramak kala gelip

Önümde patates soyması 

güldürdü, düşündürdü, hüzünlendirdi. 


Güldürdü çünkü

komik kadındı annem

patates soyarken bile komikti, 

Küçücük ufacıktı,

yüzündeki yılların yorgunluğunu 

bir gün geçirmemişti bize.


Düşündürdü çünkü

Eskiden kabuklarını 

Daha ince soyardı patateslerin,

Paramız mı vardı?

Yoksa annem gerçekten de 

Yorulmuş muydu artık


Hüzünlendirdi çünkü

Annem yorulmuştu...

Yılların yorgunluğu yüzüne değil

Ellerine vurmuştu bu sefer.


Ve ben karşısında Hasan Ali Toptaş 

Okuyordum.

Yalnızlık diyordu

Ama annemin kalabalıklar içindeki 

yalnızlığını bilmiyordu

Ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu

güneş batarken Kavaklı'dan

senelerin yorgunluğu

hüzün olup 

doğmasını bekliyordu ayın...