seni ölesiye ve öldüresiye sevmenin
beni saadetten bir ıstırabın ellerinde
jilet kesiklerinden, on beş yaş bilardolarına dönüştürdüğü
gecenin ortasında
tüm rezilce tınılarını alıp seni ezberlemenin
suya düşmüş bir tebeşir gibi kabartıyorum yüreğimi yüzünle
gün geçiyor ki, unutmak
güneş damlarından korlanıyor sesime
birçok sebep yumuşuyor bu kez
yumuşamanın izlerinde paslanıyor nefesler
bu kez sana, çok önceden
gövdemden koparttığım bir parçayı kurban ediyorum
seni ölesiye ve öldüresiye sevmek
en yasak sıfatların hizasında takılı bırakıyor
gövdemin ve fikrimin haylazlıklarını
ellerim ürperiyor bu barbar yerleşimde
fransız kalıyor renklerim, sözcüklerim
yürüyor kalabalıklar ve sahtelikler
elsiz ayaksız, hayli yüzsüz
bense burada bir ikindi kahvesiyle
delik deşik ediyorum
alları, morları ve hayli karanlıkları
gün geçiyor ki, bekliyorum
yüzüme bitişken unutkanlıklarla
özürsüz bir dökülüşü çizmeni
sen orada kendi dalında eğriliyorsun
ben burada iğret şüpheleri bin parçaya bölmek yorgunuyum
ne demeli, durmadan
fişekler taşan gözlerine
içimde, ağaç gölgelerine yaslanmış
rahatlıklar tasarlıyorum
oysa seni çok önceden unutmalıydım
ne ağzında ıslak bir sigara
ne üzüntünün örtük kelimelerinden ele verişi seni
ne de seni ölesiye ve öldüresiye sevmenin
beni soktuğu şiirden irkilişler
böyle her gün tazelenmemeliydi
seninle her şey öylece bir anahtar zinciri gibi savruluyor ellerimizde
ve ellerin hakkındaki düşüncelerim
sırasıyla üç cinayet tasarısı sokuyor aklıma
mağlup, ıslak ve inanmış
çaresi olmayan lanetler gibi eski rıhtımlar üzerinde
gittikçe bir o yana, bir bu yana
adını dilimden düşmeyen bir ayet gibi
saplıyorum
dilimin salkım saçak ve inim inim süzüntülerine
bu kez sana, çok önceden
gövdemden koparttığım bir parçayı kurban ediyorum
ve sen
önemsiz bir müsveddeyi, en kıyamet devlet sırları yazılmış gibi mühim kılıyorsun
gün geçiyor ki, korkuyorum
ikimizi şiirden irkilişlere hapsetmekten
sesime günah sayılmış çanlar gibi kulak kapatma
çıkıp zamansız gel, yaşat beni
sonra dilersen öldür
karanlık hiç bitmezse
karanlığa alışırız biz de.
İsrâ Ahmedoğlu
2022-12-27T18:54:01+03:00çok teşekkür ederim 🤍🤍
@deduivelwand
Mısra Ergök
2022-12-27T14:08:22+03:00“ gün geçiyor ki, unutmak
güneş damlarından korlanıyor sesime
birçok sebep yumuşuyor bu kez
yumuşamanın izlerinde paslanıyor nefesler
bu kez sana, çok önceden
gövdemden koparttığım bir parçayı kurban ediyorum” çok iyi yazmışsınız çok…
İsrâ Ahmedoğlu
2022-12-27T13:04:36+03:00@holdng çok teşekkür ederim 🙏🏻🤍
Kenan Birkan
2022-12-27T07:38:08+03:00Çok çok beğendim. Anlatış tarzınız, dizeleriniz etkileyici.
İsrâ Ahmedoğlu
2022-12-26T23:47:17+03:00@filep çok teşekkür ederim 🙏🏻
Yasin Şahin
2022-12-26T23:30:11+03:00Kaleminize sağlık 🌿çok beğendim.