Günahkar

Ben senin haberin dahi olmadan öyle günahlar işledim ki

Dünya yutkunamadı beni, boğazında kaldım

Bazen öylesine nefret ettim ki senden

Seviştiğim her kadının bedeninde doğum lekeni aradım ve unutmadım ne denli bencil olduğunu.

Bu döngünün içinde kalanlara saygı gösterdim elbette

Sırf onların hatırına, bugün seni tekrar ziyaret ediyorum

Giderek çirkinleşmişsin ve tenin alabildiğine

çiçek filizliyor

Zambaklar, leylaklar, çok sevdiğin menekşeler

Bir o kadar da dudakların kurumuş susuzluktan

Meraklanma, kapıdaki çocuk iki üç bozuk para karşılığında bana bir damacana su verdi.

Doya doya içersin artık.

Bundan böyle dinleme vakti sende

Öyle kaçıp kurtulmak kolay mı benden?

Derin bir nefes al ve ayaklarını karnına çek

Bir yaprak hışırtısıyla kabullen bu itirafımı

-Eninde olmayı sevdim sonunu göremeden-