Anı kırıntıları, anı kalıntıları

Yaşlı bir adamın beş yaşındaki oğlu,

Hayatta yalnız ve silahsız kalacağından haberdar

Yürüyor zamanın saçını kese kese,

Yürüyor berber berber. 


Mavi gökte bulutlar acımasız,

Yağmur yağacak mı bir daha yine?

Zira bu bahçede çiçekler çürümeye başladı

Ve kuşlar uğramıyor artık sunaklara

Otobüsler... duraklara. 


Bir kahve içtim dünya kahverengidir

Bir muz kabuğuna baksam dünya sarı

Bu çağın getirdiği hızları kabul etmiyorum

Yavaş yavaş yaşıyorum acıları

Yavaş yavaş... hazları. 


Bir kuyruktan kedi keser, bir kulaktan köpek

Böyle başlar esmeye kötülüğün rüzgarı

“Yüreği soğuyanın, savaşı biter.”

Vazgeçtim iyi yapmaya çalışmaktan insanları,

Bıraktım yaldızlamayı yıldız olmayacakları. 


Evren parlak gözlerini yüzüme diker

Bakar bana, bakarım ben de ona buhranla

İnancımı sınar tüm tanrılarım,

Ben de onların tanrılıklarını sınarım

Uyanınca zamanım böyle geçer. 


Bir gün işte,

Günaydın.