gel çal kapımı günaşırı
kucağında temiz bir çarşafın ferahlığı olsun
çıkar üstünde ne varsa
çıkar aklında ne varsa
bırak sandalyenin üzerinde dursun
uzan pencereyi aç
çocukluğumun gürültüsü içeriye dolsun
kalk koltukların yerini değiştir
çiçekleri sulamadım diye kız bana
saçlarınla birlikte geceyi de tara
saçlarından bir gece ör bana
karanlıktan korkuyorum
bile isteye unut küpeni
çabuk dönmen için sebebin bulunsun
göğsüne yatır başımı beni teselli et
varlığım yokluğunu unutsun
yağmurda ıslanmış
bütün kalabalığınla
ıhlamurların kokusuyla
gel çal kapılarımı günaşırı
yüzünde tanıdık bir denizin maviliği olsun
inat etme kitapları raflara birlikte yerleştirelim
aşk işte bu daha ne olsun