Bence günün en kadınsı saatlerinden
Aynalarda beğenmem kendimi
Devrilir üzerime bitki örtüsü devrilir kuş sürüleri
Bir bahçeye adınla seslendiğimden
Diyo...
nerede olduğumu bilmiyorum
en son ne kadar kaldığımı saydım
belki birini denize düşürdüm
belki otobüste bıraktım
bir ben bilirim sizi bir ben
benim bula...
Kalabalık cenaze çıkışları diyorum,
Ne kadar benziyor halimize.
Bir çocuk ilk defa nasıl bakarsa denize, öyle anlıyorum.
Selamlar selamları alır, selamlar...
adını bilmediğim ağacın altındasın
bacağın bacağının üstünde besbelli
öğle sıcağından bir kadınsın
sana seslenişim denizden esmeli
her bir çiçeği kıpırda...
gel çal kapımı günaşırı
kucağında temiz bir çarşafın ferahlığı olsun
çıkar üstünde ne varsa
çıkar aklında ne varsa
bırak sandalyenin üzerinde dursun
uza...
Saçlarının sarısını
boyamış Van Gogh.
Yüzünün tasviri ithal mitolojiden.
Vücudun sanki mermerden:
keskin, barok.
Sen gittiğinden beri bu evin balkonu yok.
bir kar tanesini yakından görmekti
yüzüne bakmak.
her zerrende boğulmak.
boğuldukça
insanın kalemi kağıda dokundurası gelir.
dokundurdukça
yüreğini kar...
tekrar nerede karşılaşırız?
üstümüz başımız, anımsar mıyız?
belki sizin yanınızda uğursuzun biri
belki benim yanımda sudan kopmuş bir peri oturur
ayıptır...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok