saat gecenin üçüne
dayamış sırtını.
ben düşünürken evimi,
gelecekteki bebeklerimi,
bahçemizi, gece bahçemizi
şimdiden ektiğimiz çiçeklerimizi ve yeşillikleri.
gurbetten. gerçeklikten.
almanyanın herhangi bir pastanesinde bile
sana elmalı kurabiye ararken.
kollarımı açıp
kokunu içime çekmeyi beklerken.
sokaklarda birbirimizi gıdıklarken
bayılıyorum, düşlemeye.
piyano başında hocalık yaparken sana,
satrançta beni yendiğinde
sana kızarken.
beraber en alakasız şeyleri bile güzelleştirirken
pirayeye daha çok sarılırsan diye
seni kıskanırken.
her yeni şey öğrendiğinde heyecanla anlatırken bana,
her zaman adil olup
aradığım kitabı şak diye bulmana.
sana
yüzündeki üç benine
hasretim.
en çok da
burnunun ucundaki minik benini öpmeye.
(gelecekteki bize, almanyadan sevgilerle…)