ölü saçlar birikiyordu

buruşuk kağıtlara sıçrayan kanlar

boşluğa bulaşıyordu büsbütün

şiirler yırtıktı

kıyafetler ağlak

müziklerse dikiş tutmazdı

şiirler karışırdı resimlere

duvarın devrimiydi

yalnızlık mey kokardı

mumlarsa bir başınalık

gidememekten eriyen bir hiçlik

asılıydı mandallara

güneş kayıptı

çığlıkların soldurduğu perdeler

saklıyordu bütün mevsimleri

hüzün çiçekleri büyütüyordu tekliğim!

sessizlik ev boyunca ağlardı

çay demlenirdi yas tutmak için

gidememek kaynar su gibiydi

nereye giderse gitsin

kendi kadardı

kendinden kanardı

neden dans etmez kadim yüzün?

sessizlik ve kuşların aşkı birleşince

hep hatırlardım çocukluğumu

çocukluğumun rengiydi

çiçekler ve kuşlar

ölü saçlar birikiyordu

şiirler yamalı

güleçti kıyafetler

sessizlik gitmişti çoktan

çok kalabalıktı ev

çay taşmıştı

birazdan yağmur alır götürürdü

mandala asılı hiçliği

şiirler kanardı

nereye giderse gitsin

kendi kadardı

kendinden kanardı