Hanımefendi...
Bu gelişler, bu gelişler hep böyle habersiz mi olur?
Adresten bir yoksun, çalılar içinde kalmış evimde
Pencereleri baharına açmamak için binbir neden
Kapları kilitlemek için milyarlarca neden içimde
Peki ben ne arıyorum sende böyle?.. Neden
Neden diyorum neden?.. Cevapsız sorular benim
Karşılarında tek bir cevap seviyorum... Seviyorum.
Peki tekrardan neden diyorlar?..
Tek kelime seviyorum. Nedenler kifayetsiz, sözler gereksiz, yüreğimde bir şey var, gözlerine akan.
Hanımefendi... Ad koymam ben buna... Korkarım bozulmasından, korkarım... İncinmesin isterim, bitmesin, hiç gitme isterim. Gördün bahçeme baharlar geldi, çiçekler açtı bahçemde. Hanımefendi sen ne yücesin böyle. Söyler misin ne yaptım ben kendime böyle?.. Bir karanlık içine sürgün edilmişken nereden kapıldım senin baharına. Yaşamadım, yaşayamaz oldum, canım yandı, ruhum parçalara ayrıldı, ben benden gideli çok oldu diye düşündüm. Hanımefendi sen ruhumun etrafa saçılan parçalarından izler taşıyorsun, hanımefendi ben benden gittim senin gözlerine geldim. Bütün benliğimle inanıyorum baharına, bütün benliğimle istiyorum baharının küçücük bir parçası olmayı. Ne olursa olsun Hanımefendi bırakma içimdeki seni. Korkarım onu da kayıp ederim diye korkarım içimde büyüyen çiçeğin solmasın dan. Korkarım baharının yerini kara kışların almasından.