Kaçıncı milat bu ömrü bölen ağır ağır.

Yeniden yazıyorum kullanılmış satırları.

Alsam başımı, ufka çevirsem

Geriye dönmek için çırpınışım hatırlanır.

Felaket

Çağır beni,

Artık silkele

Omuzlarım senin olsun.

Ben bu yükün

Dilini çözemedim

Bırakayım da

Kölen olsun.


Bunca his bunca yadigâr

Hangi kutuya, hangi sandığa sığar

Yükümü sırtıma vurup

Gezdiğim diyarları

Topuklarımda biriktirdim

Yolları ve kahırları.


Saatler suskun, takvimler pusuda

Hiçbir lahzaya güvenim yok

Beni iki kere vurdu iki güvercin

İkisinde de kalbime yöneldi

İki kurşun kalbimde,

Birini saklıyorum.

Artık kurşunlarımı

Bir madalya gibi topluyorum.


Bir iç döküş

Ya da

Derdimin önünde diz çöküş

Ondan kurtulamayacağımı görüşüm.

Kime ya da neye

ve de ne zaman

Sorularımı terk ettim

Acımasız bir hayale dönüşüp

Boş ver inlesin hala çırpınan tarafım

Ben artık kulaklarımı kendime tıkadım

Teslim oluyorum,

Sana kendimi getirdim

Kaderimden de kederimden de alacağım yok

Sana teslim oluyorum

Al çırpınışımı sustur,

Al bu yaralarımı yontup

Gafletin gözleri gibi

Benden bir an önce kurtul.