1960'lı yıllarda İtalya'da bir hastane, yoğun günlerinden birini geçiriyordu. Yoğun bakım, soğuk sadece nefes alan cansızlarla doluydu o günde yoğun bakımdan bir cenaze çıkacaktı fakat yoğun bakım hemşiresi Mary için her zamankilerden başka bir mevta idi. Mary yirmi beş yaşlarında 1.70 boylarında, mavi gözlü, kumral, ince belli, dolgun dudakları ve çekik gözleri olan çekici bir kadındı. Mary, bu hasta ile karşılaştıkları ilk günden beri kendini hiç toplayamamıştı. Bu hasta aklından hiç çıkmıyordu. Mary'nin Federico S. ile karşılaşması aralık ayının ortaları gibiydi ilk gördüğü andan beri dikkatini çeken bu hasta Mary'nin korkularının başrolünde olacağını kimse bilemezdi.
Federico S. 50-55 yaşlarında, 1.80 boylarında kemikleri sayılabilecek zayıflıkta, gür siyah saçları olan esmer bir adamdı. Bilinci kapalı ve derin yaraları olan bu vaka Mary'nin sürekli olarak gördüğü vakalardan biriydi. Aralık ayının soğuk ve kasvetli bir gününde yine nöbete gelen Mary her hastasına yaptığı muamele gibi Federico'ya da bakım vermek üzere odasına girmişti saatler 06.30'u gösteriyordu. Mary'nin nöbetinde yalnızca kendisi ve iki arkadaşı vardı. Mary her zamanki rutinini yapmak için hazırlığını yapıyordu. Hastayı yan çevirdiğinde derin, ağır kokan ve çürümeye yüz tutmuş bir yara ile karşılaşmıştı. Mary yarayı temizlemek için yaraya dokunduğunda bir yıldır hiç bir yaşam belirtisi göstermeyen Federico'nun bir an için gözlerinin açılıp kapandığını gördü. Ne kadar alışkın olsa da bu görüntü onu ürkütmüştü. Mary çabucak yarayı temizleyip odadan ayrıldı. Mary nöbetini teslim etmek için saatleri sayıyordu.
Mary sonunda nöbetini bitirmiş evine gidiyordu. Evine giden yollar ıssızdı sokakta sadece sokak kedileri ve çöp kutularından taşmış pis çöpler vardı. Mary bir ses duydu ve ürkerek arkasına baktı ve o şok anı ile karşılaştı Federico karşısındaydı gözlerine inanamayan Mary çevresine göz gezdirdikten sonra tekrar baktığı yerde Federico yerine sadece sokak kedileri vardı. İçindeki korku gitgide büyüyordu hızlıca evine doğru koşan Mary ne olduğunu idrak edememişti, çok korkmuştu. Sakinleşene kadar uyumama kararı almıştı fakat yorgunluk ve korkunun verdiği hâlsizlikten öylece uyuyakalmıştı. Rüyasında çığlıklar atmaya başlayan Mary rüyasında Federico'nun ona ''Beni kurtar!'' diye seslendiğini görmüş. Korkuyla uyanan Mary ondan sonra da rahat uyuyamamıştı ve günlük yaşam rutinini yerine getirememeye başlamıştı. İnsanlarla göz göze gelmemeye başlamıştı. Bir danışman yardımı alması gerektiğini düşünüyordu fakat bir türlü cesaret edip gidemiyordu. O gün cesaretini toplamış ve karar vermiş görünüyordu.