Aynaların incili buğuları jiletlenmiş iklimime kartpostallar yağdırıyor,

Esrarın firarileşiyor çizdikçe hikayeni zifirden sayfalarıma.

Nasıl yaşamışım yıllarca devesiz, bu taraçasız kurak çöl hayatında.

yakmamıştım kibirle mahyalarını ibrikten çıngıraklı ceninlere,

Yutkunmalarımı kusmuştum yörük bir çobanın gönlündeki kapanda.

Kancayla tutturmuştum göz bebeğimi yıldızlara,

Dolmasın diye, ruh avcılığıyla beslediğin girdaplarda.