Bir sonbahar adını saklarsa, beni hatırla.

Bilirsin ki yapraklar kadar eskimiştir yüzüm.

Ne vakit dilime dolansan ne bereketse;

                          yağmura rastlarım.

"Kuşlar fısıldamalı sevgiyi!"

İşte ocak akşamüstleri işittiğim sokak iniltisi.

Utanmazdım özgürce çırpınan yaşlardan,

Görkemli yalnızlıklara dem katmaktan.

Kime edanı suskun getirirsen

ellerimde bir ömür yarınla beni hatırla.

Rutubet kokarsa bir gurbette,

               bir gönlün mahzeni,

Hatırla ki,

Senin bülbülün olduğun her gülün dikeniyim.


Bir sonbahar adını saklarsa, beni hatırla.

Yağmurdan nasibini alanlardan geçer toprağım.

Sana benzer bir çığlığım ve tebessümlerim.

Kimi portrelerim ıslak ve büklüm.

Bulutların nebzesiyle rahmet vakitlerinde,

Lafı olmayan gönül bağlarında,

Bir sevda demetlenirse yanına

   gözlerimde ışıklarla hatırla.

Müstesna yalnızlığının bir vakit yolu kapanırsa,

Hatırla ki,

Senin bülbülün olduğun her gülün dikeniyim.


Bir sonbahar adını saklarsa, beni hatırla.

Zemheri hatırına da gülistana küsebilirim,

bu saklı lisanı mahmur ıssızlığına

                     armağan edeceksin.

Bir vakit eteğinin zilleri hüznüne katılmazsa 

Neşenin cefası sukutlarla bulanırsa

İç geçiren gezginlerden bir Akdeniz ezgisi araklarsan

soluk soluğa emanetlerimle beni hatırla.

Hatırla ki,

Senin bülbülün olduğun her gülün dikeniyim.


Bir sonbahar adını saklarsa, beni hatırla.

Size diyebilmekteyim sabahsız gecelerin hüznünü;

-Egemenliği vardır doğada sevdanın.

Vuslatınla bahar gelmezse kapıya,

Yanaklarının kızarmasına eşlik etmezse kaskatı hâlim,

İliklerimde diken diken 

          -naçizane ürpertilerle-

                    beni hatırla.

Hatırla ki,

Senin bülbülün olduğun her gülün dikeniyim.


(2015)