Eskiden çok hayal kurardım

Gökyüzünü seyrederken

Fonda çalan müzik eşliğinde

Yeni dünyalar kurardım kendime

Ağaçlar, kuşlar, denizler, her ne istersen

İki yanında sıra sıra dizilmiş ağaçları olan yollarım vardı

Sabahları öten kırlangıç kuşları

Gecemi aydınlatan yıldızlar

Göz alabildiği kadar deniz ve orman

Masamda sıcak çayım

Elimde kitabım

Yanımda sen

Her gün farklı hayaller kurardım

Sayısız hayalim vardı

Hepsi kursağımda kaldı.

Kendimi bulduğum kapının ardında kaldım

Hayalleri, umutları, aşkı, sevgiyi, kendimi, aklımı, yüreğimi ve daha ne varsa

Dışarda bırakıp tüm kapıları kapattım

Bilmeden

Yaşarım zannettim

Hayaller olmasa da olur

Umuda ne gerek var

Bilemedim

Anahtar deliğinden izlemeye mahkum ettim kendimi

Hayallerimin bir uçurumdan suya düşüşünü seyrettim

Umutlarımın iki kelime arasında harcanışına şahit oldum

Sevgimin ezilişini gördüm ayaklar altında

Yüreğimin parçalandığını fark ettim

Sokak ortasında

Öyle aşikardı ki tükenişim

Dur diyemedim

Engel olamadım zerre zerre yok oluşuma

Ben o kapının ardında kaldım hep

Cezalı küçük bir çocuk gibi

Anahtar deliğinden baktım hayatımın her anına

Kursağımda kaldı sevdalarım

Kursağımda kaldı yaşamaya dair ne varsa