ben düzeltmeye çalışıyorum

soğuk bir tarafta

keskinlik yalıyı sıyırır gibi

kaya gibi yerlerine dokunmaya çalışıyorum

sebebini bilemediğim bir iştiyak bu

belki pimpiriklik belki alay edilesi

elimde değil

düzelmiyor

zaman içinde gidip gelse de o

sanki zamanın dışında kendi içinde bir sırra evriliyor

olmuyor

tutuyorum sıkı sıkı öpüyorum gözlerinden

avuç içinden saç tellerinden

kokusunu içime çektikçe hayatı yeniden başlatıyorum

o gülüp geçiyor

farklı bir gizemin kapısını açmış gibi


gözlerim gözlerinden bir sırra inanıyor

o gözler buluştukça sağnak olur

bereket gelir cana

anlıyor, düzelmiyor

dönünce korkularına endişelerine

kırmızı otomobilde kalıyor her şey

hiç yaşanmamış gibi

gökyüzü kapkara, köpekler cesur

vapurlar çığlık çığlığa

yıldızlar izliyor olan biteni

görevliler koşuyor

bizi uyandırmak için


-uyku veya ölüm bunlar ne güzel

omzumdaki melekler arkadaş o zaman

bana yeni maceralar lazım değil

kanım yavaş yavaş çekilsin yeter

usul usul elimden bir rüzgâr gitsin

pencereye kapıya yabana ve göğe

sessiz bir mağarada kimsesiz bilgisiz

eşitlensin günler geceler

bitsin hummalı eriyişler

yalınkat bir yaşamak yetişsin

son(suz) vuslatın tadını unutmaya-


Alıntı-Pinterest