saat zifiriyi beş geçiyor

ben yine uyanığım 

gece bütün sinsiliğiyle ayakta 

beni süzüyor 

zihnimdeki düşünceler karahindibağlarını üzerime üflemiş gibi uyutmuyor

ben yine vardiyadayım

düş vardiyasında

hayatı sorguluyorum

saat diyorum

zihnimin çıkmazını beş geçiyor


...


siyah bugün tüm tonlarının en kapkarası

geceyse ışığını kimsesiz aya borçlu bir mahcup

nerede o ışığı neşesinde olan yıldızım,

kayıp gittiği yer nerededir?

saydırdı mı kalbini giden geminin limanında bırakan bana

merak ederim insanlar niye bu kadar bencildir?

boş verin ya da! 

ben yine vardiyadayım

düş vardiyasında

sorgulayışlarımı sorguluyorum 

telafisi olmayan zamanı takmayışım,

bir ateş gibi yanıp üzerime yeniden küllenir...