Hayatını kusurlarından geri alabilirsin. Sonuçta sen hatalarından ve kendinde sevmediğin şeylerden çok daha fazlasısın. Söylesene, kusurlarının seni tanımlamasına izin vermeden önce kimdin?

Eksikliklerine, kusurlarına ve zayıflıklarına odaklanmanın öncesinde. Bu tür şeylerin varlığını belirlemesine izin vermeden önce. Vücudunla ilgili hayal kırıklığına uğradığın için, kendine inanmadığın için, değerini sürekli olarak başkalarının senin etrafında tasvir ettikleriyle karşılaştırdığın için omzunuza dokunulduğunda yaşamaya hayır demeye başlamadan önce. Hatalarının seni sınırlamasına izin vermeden önce kimdin ve nelerden vazgeçtin, hangi fırsatları özgüvenini güçlendirmek yerine güvensizliklerine güç verdiğin için parmak uçlarının arasında kum gibi tuttun?


Hayatını seni ufalayan şeyden geri al.

Geçmiş, derslerimizi kemiklerimize kazımak içindir, ancak biz kendimizi aşinalığının sıcaklığına hapsederiz, bedenlerimizi onun ağır pençelerine sararız çünkü bizi kıran şeyin bizi inşa etmesine izin veririz. Seni kıran, kalbini, zihnini, özünü parçalayan şeye bir daha asla geri dönmeyeceğine dair aynanın karşısında söz ver. Artık kendini seni zehir gibi seven adama ya da kadına teslim etmeyeceğine, seni hayalet gibi takip eden deneyimlere hayat vermeyeceğine.

İçinde orman yangını gibi büyüyecek olan şeyi bulacağına ve onu yaralarının derinliklerine ekeceğine dair söz ver.

İyileşeceksin.

Kendine izin verirsen.


Hayatını, ilerleme katetmeyen o düz çizgiden geri alabileceğini biliyorsun lakin zorlandığında göğsünde yankılanan çarpıntının kendini koruman gereken bir şey, bir tehlike işareti olduğunu düşünüyorsun. Ancak nabzınızın hızlanmasının, kalbinin göğüs kafesine çarpmasının, hayatta olduğunu hatırlatan en güzel şey olduğunu söylediğimde bana güvenmeni istiyorum. Kalbini bir pusula gibi kullan; bırak korku yerine merak uyandırsın. Rehberini susturmaktan vazgeç, çünkü seni canlandıran şeyden kaçtığında, büyük oynaman için yalvaran bir dünyada küçük oynadığında, kendini ucuza satarsın. Kendini sahip olduğun potansiyelden, dünyayı eşsiz katkından mahrum bırakırsın ve tatminsiz kalırsın.

Sönük kalırsın.

Zaman zaman biraz korkmaktan çekinme ve hayatını, onu tanımlayan cesaretsizliğin ana hattından geri çekmek için kendine söz ver.


Günün sonunda, hayatının nihai düzenleyicisi yine sensin. Bu yüzden, her sabah uyandığında hayatını, onu içindeki olumsuzluğu besleyen her şeyden geri al. Seni büyütmeyen ya da harekete geçirmeyen her şeyden. Kendinle bir anlaşma yap ve hiçbir zaman gerçekten sana ait olduğunu hissetmediğin bir yaşamı beslemek için harcadığın tüm enerjiyi kendin için kullanmaya başladığında, kim olabileceğini ve neler yapabileceğini kontrol altına al. Hayatını inanç ve tutkuyla yükselmen için sana ilham veren bir şeye dönüştür.

Hayatını neyin veya kimin avuçlarının arasındaysa ondan geri al ve onu gurur duyduğunuz bir şeye dönüştür.