Tüm hücrelerimizi yakan bir ateş bu,

Sönmeden, korlaşarak ve tutkuyla yanar durur,

Ne zaman düşkün bir garip görse sitemiyle tutulur,

Dayanamaz ve açığa çıkar haykırış çığlıkları.

Yüzlerden yansır bütün emsal görünümüyle,

Her duyuluşunda ayrı bir kurtuluş ve isyan belirir,

Gam ile yoğrulan duygu yüklü kalplerin atışında,

En derin anlamlar gizlidir kader ile birleşen acının notalarında,

Yürek buruklukları açığa çıkar en derinden kabuk bağlamış yaralarla,

Haykırış çığlıklarının iniltisini duyan kulaklar çürür,

Zamana yenik düşen bünyemiz savrularak dökülür,

Dileklerimiz pas tutan bir demir gibi işlemeden çöpe gider,

Ömür bizleri esir alarak yerle yeksan eder geçer,

Dört yanımız tükenmek bilmez tutarsız çelişkilerden ibaret.

Yıkılmış düşünceler içerisinde kılı kırk yarar dururuz,

Bir an evvel önce gerçekleşmesi ümidiyle fikirlerimizle avunuruz.

Avuntularımızın her zerresine işler haykırış çığlıkları,

Sonunda ise elbet müjdeler o gelecek günün yarınlarını.