hep aynı bedende hep ayrı manayla çöküyorum iki dizim üstüne...
hep aynı döşeğe kıvrılır, sanki ayrı yöne yatar bedenim ruhum üstüne.
aynı bedende alır nefes, vermek isterim hep ayrı ruhun üstüne...
sanki hep aynı bakar, ayrı ilişir aynalar kendimin gölgesine.
sanki hep aynı yaşamda, sanki hep ayrı evrende kaybım böylesine...
hep aynı’ya basar ve ayrı yere varır ayaklarım öylesine.
hep aynı kelimeye dolanır; hep ayrı mana çalar cümlem, susmuş dilim üstüne.
hep aynı köşeye çöküp kalır başım,
hep ayrı kalkar ruhum yerle bir, bedenin de aksine.
aynı dokunur elim, ayrı değer fikrim, hissin neylesine?
hep aynı olanı ayrı edendedir,
var ki yokluğun bulaştığı ellerime..
var ki; benden aynı, benden de g'ayrı
hep aynı ve hep ayrı,
-ayrımın da böylesine...