Bu benim ilk yazım ve ilk nereden başlanır, nasıl ilerlenir bilmiyorum. Yazmaya hep ihtiyacım vardı biliyordum. Minik minik yazardım oraya buraya. Kimseye okutacak rahatlığı bulamamıştım açıkçası kendimde. Sanırım kimseye içimi açamadığım için yazdıklarımı okurlarsa beni bilmelerinden korkuyordum. İçin için gizlerdim kendi düşüncelerimi, hissettiklerimi... En çok da kendimden gizliyordum beni. Aslında düşünmediğim her şeyi düşünmeye zorlardım kendimi. İyi hissetmenin yolunu bu zannederdim. Hiç vazgeçemedim böyle düşünmekten. Aslında bakarsan ben hiçbir düşünceyi düşünmekten kaçmadım. Kafamın içinde bir ton soruyla yaşamaya çalıştım herkes gibi, herkes kadar. Kim ne kadar yaşayabilirse en çok onun kadar. Gözlerim uzaklara dalıyor sürekli, bunu sevmiyorum. İstiyorum ki benim olan beni bulsun. Bir gün yolda yürürken çıksın mesela karşıma tek bir bakışımla anlasın bütün hislerimi. Yazarken yine fark ettim yazarken bile düşüncelerimden kaçtığımı, hayır hayır böyle düşünmemelisin demelerimi.. Yazıp yazıp sildim yine. Yazmak iyi gelecek bana bunu biliyorum. Sanatın her dalının beni iyileştirdiği gibi bu dalı da beni iyileştirecek. İyileştirmeli.