Aştığım derelerin yırtık alınları 

Takvim yapraklarından sayılır günlerin sesleri

Artık bırakmazsam bir çiçeği bir çiçeğe

Durmayan arabalarla geçerim dağların üzerinden

Şaşkınlık içinde tüm sızılarımın reçetesi

Yazıların sarmaladığı bir maviydi ömür denilen şey 

Mızraklı ilmihallerle geçiyor kadınlar gözlerimden 

Sen ne kadar kalkan tutsan da güneşe 

Bulutlar biliyor yağmur kaçınılmaz 

Bırak şemsiyeyi gel beraber ıslanalım 

Bir kırmızı şarap koyalım kadehlere 

Bırak şimdi kırmızıları gel beraber boyanalım 

Gökyüzünün kuşlarından çalıntı maviliklere 

Sarhoşum diyorum kıstaslı bir ölümdür bu, 

Yaşamın büyüyen elleriyle gözlerim arasında 

Alınganlığı üzerinde sokak lambalarının yine 

Nereye baksam seni görüyorum ve dizlerini 

Haritalara sığdıran bu belalı başımdır 

Aç kollarını geliyorum, sana koşa koşa Hera 

İnan bu benim hayatla olan son savaşımdır.