Hatırlayamıyorum anılarımı, çocukken nasıldım, 

Nasıl konuşurdum, nasıl yürürdüm,

Nasıl severdim güzel insanları,

İlk ne zaman ağladım, ne zaman sigaraya başladım,

Sokağın başından sonuna kadar 

Gökyüzüne bakarak yürüdüğüm zamanı hatırlayamıyorum. 

Geri dönüp kendi başımı okşamak için 

Yaşanmamış kaç senemi verirdim bilmiyorum. 

Kaç dakika sürer ki

Hayatta geçen her dakikanın, 

Kül tablasında söndürülmüş bir izmarit olduğunu anlamak

Kaç izmaritlik ömrümüz kaldı,

Kaç gecemiz daha kaldı, 

Kaç güneşli güne uyanacağız.

Belki yüz, belki bir, belki hiç.

Yaşadıkça yalnızlaşmak

Ya da yalnızlıkla yaşamak

Hangisi insanı yaşlandırır adam

Ölüme yaklaşmak mı, yaşamaktan kaçmak mı?

Bir cigara daha yakamayacaksak

Herhangi bir kış sabahının soğuğunda

Puslu bir İstanbul'da,

Cibali'de.

Yaşanmış yalnızlığın ne önemi var adam?

Bir simitle karnını doyurmadıysan,

Bir fahişeye günaydın demediysen

Şişhane yokuşundan inerken

İlk ne zaman ağladığının ne önemi var.


Hatırlayamıyorum anılarımı.

Ne zaman yalnızdım, ne zaman yaşadım?