Yağmur başladı. Islanıyor vücudum. Mürekkebim dağılıyor, sinirleniyorum. Yanıbaşımda bir karga, ağlıyor. Soruyorum derdini, bilmiyormuş. Denize çeviriyorum yüzümü ben de. Ürkütmüyor artık ilaçlar, çünkü biliyorum, bir tedavim yok. Tedavisi olan her şeyin toplamıyım. Hastayım. Zihnimde bir mikropla yaşıyorum. Bir tümörle savaşır gibi, günden güne çürüyorum. Büyüdükçe büyüyor hastalığım, çoğalıyorum. Zihnim çoğalıyor, bedenime sığmıyor, bölünüyorum. Bir canavar büyütüyorum ruhumda, kimse bilmiyor. Anlatırsam öldürürler beni, çivilerler dört bir yanımdan. Bu yüzden dinliyorum insanları. Nefretlerini duyuyorum. Ücralarına gömdükleri acılarından besleniyorum. Gözlerime bakanlar bir daha bakmak istiyor, kayboluyorum. Terk ediyorum. Tanrıyı da, dinleri de. Doğruları da, yalanları da. Her şeyi. Bir zamanlar babamın yaptığı gibi. Parmaklarımın arasındaki içi eroin dolu iğneyi sağ kalan son damarıma saplamak için saniyeler sayıyorum. Biliyorum, bu hatırlatacak bana kendimi; son kalan insan yanımı, evimi. Herkes bir gün döner evine.