Hâlâ bilmediğim çok şey var

Oysa insan her şeyi bilerek gitmek ister bu dünyadan

Hem neden geldik neden gidiyoruz

Ve neden oyunu tekrar tekrar başa sarıyoruz

Eski bir plak gibi

Hiç bitmeyen bir şarkı

Bir ömür böyle yaşanmamalı

Dört köşeli yalnızlıkta yaparak aynı hataları

Ve varsa Tanrı -ki orada olduğunu biliyorum

Vicdanın tam ortasında oturuyor tahtında

Nasıl dayanıyor bunca acıya

Bunca düşüşe bunca karanlığa

Elimden tutuyor durmadan

İçimden yükselen ateşi üflüyor yorulmadan

Sımsıkı kapatıyorum gözlerimi

Işığı içimi aydınlatıyor

Nereden geldiğimi nereye gideceğimi bilmiyorum

Hâlâ bilmediğim çok şey var

Bildiklerimden de emin miyim sanki

Uzaktan dünyayı izleyen bir uzaylı gibi

İzliyorum olanı biteni

Avucumda kum taneleri

Biriktirdiğim hayatlar akıyor zaman gibi

Bir uykuyla çözülecek dertler benimki

Fakat inadına uyumuyorum iyi mi

Bilmediklerim rahatsız etmiyor beni

Güneş doğacak ve unutulacak her şey

Bir gece daha yarım kalacak

Bir başka şiire başlayacak ellerim

Sızısı kalacak bu anın

Kederleri biriktirdiğim çekmecede duracak

Gökyüzüne bakacağım

Ve biraz daha anlayacağım

Şimdide olmayı dünü geride geleceği yarında bırakmayı

Düşlerden düşeceğim gerçeklere

Daha kaç nefes alacağım

Bitmesin istiyorum ama sonu geliyor biliyorum

Şiirin ve ömrün

Belki küçük bir sahil kasabasında yaşlanacağım

Yanıbaşımda torunlarım

Belki yatağımda karşılayacağım sonsuzluğu

İşte o zaman derin bir uykuya dalacağım

Bitti sanmayın yeniden doğacağım

Hiç bitmeyen şarkımı mırıldanacağım