Bir yolu olsaydı da hüznümle konuşabilseydim...

Ellerimi yüzüme götürüyorum soğuk, yüzüm kaskatı, yüzüm hep hüzne yakın.

Gözlerim aklımdan habersiz,

Öyle belli belirsiz,

Bir yere bakıyor gibi hiçbir şey görmeden

Bir şey arıyor gibi hiçbir şey bulmadan...


Bahsetmek istemiyorum artık,

İnsanların var oluşu, insanlığın yok oluşundan.

Bir yolu olsaydı da hüznümle konuşabilseydim

Bahsederdim

Belki yaralarımdan,

Kalbimi umutla eşdeğer tutamadığımdan,

Gökyüzüne küsmüş kuşlardan,

Ve hiç bakamadığımdan gökyüzüne, utanmadan.

Anlatırdım hüznüme

Her şeyin ne kadar farklı olduğunu, ilk baktığımdan.

Bahseder miydim çocukluğumdan?

Denize inen yokuşlardan geçerken mutlu olduğumdan,

Kalbimi pamuk şekerlerine sardığımdan...

Bahseder miydim bilmiyorum

Umutlarımdan...


Bir yolu olsaydı da hüznümle konuşabilseydim...

Ellerimi yüreğime götürüyorum donuk,

Yüreğim adımlarımdan, adımlarım yüreğimden habersiz,

Öyle belli belirsiz

Bir yere gidiyor gibi, hiçbir yere varmadan.

Bir yeri arıyor gibi, hiç adres sormadan...