Bugün hep aynı şeyler olurken bir şey oldu.

 

Bunu nasıl hissettim şimdi bilmiyorum, sadece oturuyordum.

Her zamanın kahvesini içip, artık benim vücudumun şeklini alan sandalyenin üzerindeydim. İçim yine ağır uyanmıştım, kahveyi en acı şekliyle yapmıştım. Kedilerin tüyleri burnuma yapışmış, daha annem geçen gün geldiğinde beni kalayladı diye düşündüm. Yüzüme bir sıcaklık değmesi için eve kedileri doldurduğum aklıma geldi,onlardan bunun için özür dilemeliyim ama sanırım pek şikayetçi değiller. Evde olan her hayvanla sıcaklıklarımızı birbirimize dokundurarak içimizin buzlarını erittiğimizi düşündüm, gülümsedim.


Bugün hep aynı şeyler oldu, dibi tutmuş bir makarna için su koydum.

Hep de böyle olur. Kafamda kurduğum makarnayı düşürüm ve hiçbir şey beceremediğim için kendime kızarım. Kahvemi hep aynı şekilde yaparım ama hiçbir sabah beğenmem. Kendi evimde kendimi hor görürüm, misafirliğe gelmişim gibi acele acele gidecek gibi yaparım günlük işlerimi. Ne çiçeği sularken bir yaşama dokunur gibiyim ne de kedilerin mamasını tazelerken. Kendimden utandığımı duvarlar görmesin,kediler görmesin, kahve görmesin. 


Evimin manzarasını seviyorum , nasıl böyle denize yakın bir ev buldum bilmiyorum. İzbe yerleri hak ettiğime inanırken bir anda kendimi bu evin kiracısı buldum. Bu kadar denize yakın olmasaydım kendime katlanamazdım. Kendi kendime misafir olduğuma inanırım ya hep bu denizi görmesem kesin bu oturmayı kısa keserdim. Daha 26 yaşındasın diye hatırlatıyorum kendime bazen yosun kokusu evin içine girerken. Bana kimselerin demesi gibi öyle genç gelmiyor. Kendime bunu hatırlattıkça içimde geç kalmışlığın bulantısı yükseliyor.


Geç kaldın,

Geç kaldın,

Geç kaldın.


Bugün öyle elimde benimle sürüklenen kitabı okumaya çalışırken, kedilerimden ikisi birbirilerine yalanırken o kadar da yorgun olmadığımı hissettim. Güçlü değilim ama öyle yorgun da değilim.Nasıl oldu bilmiyorum. Aynı kitap, aynı kediler. Bir anda dünyada ne oluyorsa her şeyi kabul edip , o kadar yaşlı olmadığıma dair bir düşünce pervazlandı.


Bu umuda benzeyen tanıdık olmayan hissi pazardan aldığım güneş sarısı saksıya dikmek istedim.


İçimde beliren bu umut büyüsün istedim.