tüm yansımalarımın 

büyük bir boşluğa dönüştüğü yanılsamalarda 

çıktım o kapıdan 

bende bana dair bir şey kalmamışken dahi 

kuru bir selama sabrediyordum 

belki günlerce

yoktum yoğunluktum 

kırıntısı bile kalmamış düşüncelerinde 

çok iyi tanıyorum 

aynadaki vitrinlerdeki otobüs camlarındaki 

kirlenmeye yüz tutmuş bu güzü

bu sesleri, nefesleri

büyük bir arbedenen geriye kalan bir yığın düşünceyi 

geçti artık zamandan bu yorgun telaş

içemezdim bir tütün daha bu soğukta 

her yanım yara bere 

dahası düşünemezdim seni artık

artık kelimesi öyle sert bir çizgi çekti ki o akşam 

bugün ile dün arasına  

tutunacak bir dün kalmadı 

bugün başlıyor 

güneş tüm kızıllığıyla parçalarken gökyüzünü

dünde kalan yüzünü saklayamazdım artık avuçlarımda 

karalayamazdım çizgilerini hafızamda kalanla 

bu masadan kalktığımda yeminler sıraladığım sana tekrar diz çökemezdim 

bugün doğmasın güneş 

benim son çizdiğim dün senin yüzün olsun