Kağıda dökülen bu dizeler

Kuytuda kalanların intikamı

Bir ses duyulur ve seni heceler

Yankısıyla titrer hasret dağları


Sen başını alıp giderken

Sözlerim bir zanlı kadar çaresiz

Bahar bahçeme uğrarken

Gönlüm duvarlar ardında penceresiz


Bağırsam çağırsam da duymaz martılar

Onlar her şeyin aksine günü kucaklar

Feryadıma yoldaş olan duvarlar

İşte onlar da bir gün yıkılacaklar.


Harp başlamış içimde sevdadan bir haber

Geçmesin boğazımdan zafer, ben karalar bağlayacağım

Beni senden korusa da her siper

İhaneti yaşatır gibi sana koşacağım


Gözlerin çıkmaktan usanmadığım seferim

Ve her defasında gemilerim batar

İhanetime sırdaş olmuş kasvetim

İçimde kimsesiz bir çocuk ağlar


Yoktan yere vurmuşum telleri

Onu yuva bilen kuşlar kızar

Zamanla küçültmüştüm menzili

Şimdi o kuşlar esaretimi saklar