Belki yarına kar yağar...

Sokuluruz birbirimize,

Henüz insanların yeni terk ettiği bir caddede.

Belki şarkılarımız gelir;

Ben bir sokağın başında,

Avaz avaz söylenirken,

Sen de bir sokağın sonundan.

Tam denk düşmemize yakın,

Aynı anda, tam adım adımına

Nakarata denk gelir,

Karşılaşır ve kahkaha atarız.

Ya da sinirlenir ters ters bakar,

Atıveririz bir köşeye birbirimizi.

Belki yağmur yağar önümüzdeki mevsim...

Öte beri kaçıştıran insanların,

Bıraktığı yalnızlıkta,

Biz bize geliriz.

Diz dize.

Sonra da ıslak yaprakların altında,

Çakmağımızı alevlendiremedik diye güleriz.

Yaşlandırdığımız sigaramız tutuşmuyor diye.

Belki önümüzdeki yıl ben ölebilirim!

Ve sen ömrünün sonuna kadar,

Beni ararsın,

Tapu müdürüyle evli olsan bile.

Kim bilir belki de önümüz!

Ne bir yağış, ne bir mevsim, ne de başka bir şeydir.

Önümüz arayıştır belki de.

Sonumuzda da hesabımıza düşen,

Beklemektir birbirimizi.

Yalnızlık sardı içimi...

Belki de önümüz efkârdır.

Sayıkla beni,

Bilmesen bile.

Önümüz hiç...