Dün hepimiz susardık!
Bugün sönmeye yüz tutmuş birer köz,
Yarınsa sel olacağız,
Alaşağı etmek için oturmuş taşları gediğinden!
Dün, hepimiz birer fikirdi...
İşte benzeyen her şey sana-
İçimi yakıyor!
Konuşamıyorum.
Kilitleyip dudaklarımı,
Bağlayıp da çaresizliğin rıhtımına,
Bir kelime edemiyorum.
Bir kurşu...
O ağlayınca, kemanlar notalanırdı kirpiklerinde.
Ben kahırlanınca ciğerlerimden şiirler dökerdim.
Susar, konuşamaz hayata darılırdık,
Isınmazdı İstanbul, ...
Kırmızıyı aldım, ördüm ve sakladım yaka cebimde;
Kelimeler dizdim, yokuşları çıktım
Fakat maviyi yetiştiremedim kaderime.
İçimi sıkıyor Kasım.
Yolları ...
Mürekkebi döktün;
Saksımı düşürdün.
Yatağımı yaktın, kuyumu kirlettin.
Heceleri söktürdün de
Terzilerin tozlu masalarından,
Kabahati işledin.
Bana ya...
Hangi ayın kaçıncı günüydü unuttuğumda seni;
Yağmur yine böyle dövüyor muydu sokakları,
Kar örtüyor muydu pencerelerin önünü,
Ya da sıcaktan eriyor muy...
Pis Agorun meyhanesinde;
Üç zat-ı muhterem,
Meylenmeye gelmişler,
Neylenmeye.
Başlarında renk renk serpuş;
Üç han-ı muhterem,
Eğlenmeye gelmişler,
S...
"Artık tükenmiştir söylenecek tüm nutuklar!
Ne benden geleceğe dair bir ümit,
Ne de bu bahar yağmur bize hayat getirmeyecek...
Artık ölüm bize birbirimizd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok