ihtiram ediyorum güzelim

tabii ki sana değil

sevgiye eğiliyorum

artık biliyorsun yüzyıllar aştım

ki çoğunda bi'çok duyguya bayağı açtım

ama olsun

bazı içime bazı omurgama yaslandım

ikisini de eğdim, şimdi yarı yarıya sağım

biliyorsun sevgilim yüzyıllar aştım

yine de kendimi bayağı modern hissediyorum

/içimin bu yanını ilk defa bu kadar ulu orta saçtım/

değil bu sefer bi' varsayım

ben hep günümü geriye saydım

yeri geldi suratımı astım

o yer hiç gitmedi

ki suratım sarktı, sonrası salkım salkım hasat

evet, sanırım burası biraz varsayım

lakin ne yapalım, ya içime ya omurgama yaslandım

hasat vakti gelince değil

ben harmanı bükülünce kaldırdım

büyümedim ama çocukluğu da bi' yerlerde kaçırdım

şimdi çocukluğuma eğiliyorum

harman vakti geçti, ben tarlaya dadanamadım


sevmenin vakti çoktan geçti

koşuşturmak falanmış

yapmayın, asırlarımı yaktım!

ben bu bacakları çoktan bağışladım

/şimdi etse etse toynak/

öpmekmiş, koklamakmış

gülmeyin sinir uçlarım biraz baygın

yeri gelmediği zamanlarda tabii ben de aşıktım

geçmişi hatırlatmayın

unutuyorum, yüzyıllardır ayaktayım

şimdi bebekliğime imreniyorum

ben hiç yalvarıp bağışlanmadım

çiğ süt emdim ben!

aklımın pişmişliğine hâlâ alışamadım


ihtiram ediyorum yaşam

asırlar oldu hâlâ sana karışamadım

yaklaşılan şey asla bitmiyor

biliyorsun bu teorik bir varsayım

bu kadar şeyi biliyorsun da

ne diye hâlâ gözden düşersin

senin düşüşün bile teorik bir yaklaşım


ihtiram ediyorum sevgilim

aklımı zorlayan bunca sevda

düşen şeyin soyutluğu

ve asırlık yaşım

hepinize hoşça kalın ve yeniden merhaba