Kim cehennemde yağmur duasına çıkmaya çalışmadı ki?

Siyah-beyaz bir dergahta, mazinin paslı bodrumunda, 

Boğaziçi’nin mehtaplarında, saz fasıllarında, sandallarında, kayıklarında

Öyle munis ve muhlis bir hülya ki, ölümle yaşam arasında, 

kutupların burçları yarılmış, her zıtlıktan kan sızıyor,

iyi-kötü, fakir-zengin, uzun uzadıya bir güreş.

İhtiyar bir boksör gibi, sürekli iplerde, elleri hep yukarıda,

Rope-a-Dope! Rope-a-Dope! Ahmak.

Ademle Havva’dan beridir en büyük hüzün bu. 

Sen hiç ölümden korkan bir fare gördün mü?

Bir kere, 

Apansız gelen cüzzamın yalansız güzelliğine inanmış, düşüncelerimi kemiriyordu.


Hah! Geri çekilmeyi bilmiyorsan gardını almayı bileceksin, hayat bu, ya vurursun ya vurulursun.


-Ne kadar da kurak bir düşünce! Çorba artığı gibi.


Hakkınız var lakin bu lafızlar çorba artığınızı yiyecek olarak görenler için.


-Bir de fakirlere onurlu derler, kefenci bunlar, mezarcı bunlar,

İnsanın ağzının içine bakarlar, ama yardım çağrılarını vakur bir tavırla reddedenler hah! Neylerine güveniyorlarsa?


Neden fakirler onurludur hiç düşündünüz mü?

Aç kaldıklarında isyan etmesinler, zenginlere saldırmasınlar diye icat edilmiş bir kelimedir onur.

Onurluysan, susarsın, onurluysan, başını eğersin.

Sana tokat atana solunu çevir ha öyle mi?

Yoksa İncil'i de mi zenginler yazdı?


-Tarih fakirlerindir, zenginleri yazmak için. Siz de fazla meşgul gibisiniz? 


Dünya sizin talihiniz, bizim tehlikemiz.


Talihlilerde zamanında tehlikeyi kucaklayanlar değil midir?


Siz hiç zengin bir gladyatör gördünüz mü? Veya yapımcıdan daha fazla kazanan bir aktör? Eğer yalan, dolan, çalmak, çırpmak, tehlike ise talihliler tehlikeyi kucaklamamış, hoplatmıştır.


-Sizde bir şey fark ettim?


Nedir?


Çok ve hızlı konuşuyorsunuz, sanki hemen yemezseniz yemeğinizi önünüzden alacaklarmış gibi. Annem hep derdi, Çok konuşan insan aç insandır. İsterseniz soframızda sizi ağırlayabiliriz, eğer onurunuz elverirse. 


 Ya, düşene tekme değil, kanayan bir toprak atılır

 Kasırgalar dans ederken kumlar sevdiğinden ayrılır

 Dert mi bize yüreğim? Bedende ruh kalmamış

 Soframıza bir akbaba bir de yılan katılmış.