Bu bir veda değil, beni kandıramazsın.
Akşam ezanı okunmadan döneceğini biliyorum,
Zaten yemeği o saate kadar ancak yetiştirebilirim.
Bilirsin elim yavaştır biraz,
Bunu her seferinde dile getirirsin.
Yoruluyorum biliyorsun senin arkanı toplamak kolay değil.
Yine de şikayetçi değilim bundan,
En azından senin benden şikayetçi olduğun kadar.
Her saniye zihnimin köprüsünden denize dökülür anılarımız
Gül yaprakları misali...
Benim içimde sevinç naraları koparken
Bakışlarını öylece üzerimde gezdirirsin
Sen duygularını asla kalbinde tutmaz
O en çok sevdiğim bessam kişiliğini çekinmeden gösterirsin
Şimdi gitmen gerektiğini söylüyorsun,
Mecbur değilsin.
Sol yanındaki yangın yerli yerinde duruyor sanıyordum
Yoksa korktuğum başıma mı geldi?
O yangından çekip çıkardın mı beni?
Acımadan attın mı soğuk sulara?
Hani birlikte kor olacaktık?
İzin vermiyorum gitmene,
İkindiden evvel evde olacaksın
Ben yemeği yetiştiririm o saate kadar, söz.
Güneş göğe küsmeden yuvanda olacaksın.
Bu eşikten adım atacaksın.
Gideceğin o yeni evde sana bakamaz
O kadın her kimse.
Benim gibi pencere kenarlarında yolunu gözleyemez,
Bir ana gibi bağrına basamaz.
Seni ben gibi kimse sevemez;
Böyle tutkulu böyle aklını yitirircesine.
Gitmeyeceksin izin vermiyorum
İkindiden evvel evde olacaksın
O kapıyı ardından öyle çarpamazsın.
Gitmeyeceksin,
Gitmeyecek,
Gitme...