Kostümlü taş heykelden

Mercan kayalıklarına, 

Bir vurgundu yaşamak,

Hazan dalgalarıyla.

Arındık puslu çimenlerin, 

Gözyaşılı akşamlarında.


Üflenmiş vakum bozumunu,

Yolluyor pervasızca lanetin.

Yoklarken yüzünün gölgesini, 

Yaşarıyor yirmilik gülüşlerim.


Sen için sanat, yeter mi yeter, 

Şantiyeydi gençliğim

Külhanbeyli bir dozer.

Mesireydi bilincim,

İnci çitlerdim çekiçle, 

Yük gemimde kaçaksız,

Tepeklerdim hep koşer.


Girgindim, hırçınlaşır, kükrerdim kartallara,

Mancınıkla, atılırdım, daldan dala tarzanca.

Kan içerdim, şeytanların cirit attığı sokaklarda,

Bir ülküm var idi gönülden, yaşamaktı barbarca.


Süzeren bir golyattım, süpürürdüm vassaları,

Çalardım her çehreden, atılacak kahakaları,

Kapılırdım ahengine cinlerin, kuşatırdım dağları,

Bir özlemim var idi gönülden, Kabil'in kavgaları.