Puslu bir geceydi sigaramın dumanı, yüreğimin kemanı
Tellerine bastıkça gıcırdayan, paslı çivileriyle kaplı
Avare bir kervanın, yalnız ve yaralı yanı
Seher vaktini bekleyen umutsuz, uçsuz elemanı.
Karanlık delip geçiyor bedenimi, sensizliğe attığım her adımda
Yanlışlarımı takip ederken, kazdığım çukurlar yanı başımda
Didinip dururken boşlukta, dipsizliğin karanlık sonunda
Sonsuzluğa atılan adım gibi, soğuk ve yalnız başına.
Güneş ve ay gibiydi aşkımız, birimizin sonu diğerinin doğuşu
Ölüm bile bizi ayıramaz sözünün, yalın ve acılı duruşu
İmkansızlığın uçurumuna atılan adımlar kadar, anlamsız çırpınışlar
Sensizliğe atılan adımlar kadar, donuk ve sızlatan haykırışlar.