İnsanlar inançlarına o kadar bilmeden bağlanmışlar ki bunu bilen toplumun ileri geri gelen bazı şahısları,bu bilgisizliği fırsat bilerek bu noktayı bı gelir kapısı olarak kullanıyor.


Müslüman ya da her hangi bir inanca bağlı olan dostlarıma sormak istiyorum.


Bir insanın Tanrı'nın sevdiği kulu olduğu bilgisine nerden sahip oluyorlar?


Bu sevdiği kulu ölçüsü neye göre belirleniyor?


Daha fazla ilahi kitap olduğu düşünülen kitapları okuyarak mı?


Öyleyse bende okuyorum ben Allah'ın dostu mu oluyorum?


Hâlbuki benim tanrı ile alıp veremediğim milyonlarca düşüncem var?


Namaz kılması mı Tanrı'nın sevdiği kulu olduğunu gösteriyor?


Yardımlaşın, ama vermeyin paranızı.


Allah'a gününüzün çoğunu vermeyin.


Bakın müslüman değilim ama şunu iyi biliyorum ki gününüzün çoğunu Tanrınıza veriyor olmanız onun nezdinde sevilen kul konumunda olduğunuzu getirmez sizi.


Bunu sizin kitabınıza dayanarak söylüyorum. "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda hemen Allah'ı anmaya koşun; işi, alış verişi bırakın! Eğer bilirseniz sizin için hayırlı olan budur. 10: Namaz tamamlanınca artık yeryüzüne yayılabilir ve Allah'ın lutf u kereminden rızkınızı temine çalışabilirsiniz." Cuma suresi 9-10 ayetleri.




Çocuklarınızın rızkını vakıflara cemaatlere vermekle bahis sitelerine vermek aynı.


İkisinde de nereye gittiğini bilmiyorsunuz.






"Din afyondur" Karl Marx


Evet inancı olan insanlar çok fazla var, saygı duyuyorum. İnsanların bir şeye inanıyor ve buna göre bir yol çiziyor olmaları güzel bir şey ama olumlu olumsuz körü körüne bağlanılan her şey


uyuşturucudan ibarettir. İnancımız zayıf noktamız olmamalı. İnançlar bir duygu değil bir yol olmalı ve herkesin bu yol hakkında söz sahibi olmaması lazım.




Nacizane, sitemle..