insan hayatında bir sürü şeye göğüs geriyor

çok acı çekiyor ama hiç belli edemiyor

insan içini kor gibi yakan birçok şeye susuyor

susmayı öğreniyor.


gitmesini istemediği herkesi bir otogarda yolcu ediyor

dudaklarını aralayıp kal dese kalacağına inanmak istiyor

kalmayacağını bildiği için, kal diyemiyor

insan bazen hiç gelmeyen birinin gidişine üzülüyor.


bazı geceler uyku bile onu istemiyor.

insan en çok uykusuz gecelerinde büyüyor.

gece ne kadar siyah olursa toz pembe dünyası o kadar hızlı dağılıyor

insan bazen bir şeylerin hiç olmayışına kırılıyor.


insan bazen ateşten bir yol yürüyor

yanacağını bildiği halde, hiç yanmayacak sanıyor

ama yanıyor, yaşıyor yanıyor, ölüyor yine yanıyor

insan bazen hiç yanmayana üzülüyor


bazen mutluluğu bir gitar telinde arıyor

o gitarın teli kopmuş, insan bunu bilmiyor.

olmayan her şey onu isyankarlaştırıyor

suçlu bulamıyor, suçu zamana atıyor.


bazen acısını kelimelere döküyor

ama en büyük acısını hiç ortaya çıkaramıyor

en acısını hep içinde tutuyor

insan bazen kabullenmek ne demek hiç bilmiyor


insan bazen ölüyor

kimse görmüyor.

insan bazen yaşıyor.

hep yaşadım sanıyor.