Ben sizin için neyim?

Alın, vurun prangaları bileklerime,

Vurun yalanları yüzüme yüzüme,

Vurun prangaları ruhuma.

Ben buyum,

Bedenine sıkışmış bir parça karanlık,

Aydınlık, pas ve kir.

Hepimiz bir parça adiyiz.

Benim tamamım hatadan oluşuyor.

Bu kadar yalan olan gerçeğe hepimiz kafiyiz.

Hepinizin kafasının içinde çığlıklar var.

Hepiniz yorgun, bitiksiniz.

Çığlıklar benim için şiir.

Ben tanrı değilim, hâşa.

Ama sefaleti duymaya, görmeye,

Ne kulak, ne göz lüzum değil.

Alın! Vurun beni, çekin, çıkarın bataklığın dibinden.

Belki o zaman çıkar yalanlarınız arşa.

Günahlarım, yalanlarıma kefil,

Urgan boğazımda, durmayın!

Çekin sandalyeyi ayaklarımın dibinden.

Sizler ömür dediğiniz suçun zanlısını arıyorsunuz,

Hata sizin!

Günah sizin!

Suç sizin!

Ama illa bir cellad gerekiyorsa,

Önce kendi kulağınızı kesin.

Sizin vicdanınız kara,

Kulaklarınız sağır feryatlara.

Aman ne âla,

Başkasının bedeninde sizin kanınız aksa!

Siz sanıyorsunuz herkes sizin,

Herkes sizden,

Birsiniz, berabersiniz.

Ama o işler öyle yürümez.

Kaç defa verdin yüreğini bir vicdansıza?

Kaç defa sır verdin bir sağıra?

Kaç defa gece geceye döndü?

Kaç defa maviyi siyah sandın?

Kaç defa bulutların altında kaldın, ezildin?

Kaç defa şerefini, haysiyetini sevgiye sattın?

İşte bizler buyuz,

Bizler insaoğluyuz.

Her şeyimiz tamam olsa da, bir parça sevgiye köpeğiz.

Hepimiz karanlığız,

Hepimiz katiliz,

Hepimiz aşığız,

Yalana!

Hepimiz akifiz.

Şimdi koy kepi önüne düşün,

Nesin sen?

Ben anlattım, ben buyum, insanoğluyum...