birçok et parçası ve korkunç bir güneş

ve hayaller altında kedilersiz uyumak

ve 

yastık.

yorgan altı mektuplaşma bir nevi obsesifliktir.

eğer virgül hatası yaparsam

yüzünü kıvır bir ucundan

ve kapıyı.

endişelenme

adresi olmayan insanları kimse tarif edemez.


küskün bir akşamüstünde üstüm başım kirli.

düzgün bir mizacım yok.

süskü ve muşta dolu ceplerim.

paltom yeşil.

gereksiz üzgünlüğümün proloğunu anlatıyorum sana.

ve

kılıf.

zaten biz en çok hiçbir şeyde yazılmadık.


yağmur

ateş

ellerin için ikilem oluşturabilecek en güzel paradoks.

senin adına sevinmesi gerek ırkların

zencilerin

çekiklerin

soluk benizlilerin.

anlamsız açılımlardan emekleyerek koşuyorum sana.

epiloğa birkaç satır daha var.

ve 

ter.


kusurluluğun yeni bir kavram oluşturuyor çoğu zaman

ölüştürüyorsun sana benzemeyen materyalleri.

bunun için ağlamak gerek.

bunun için kan

bunun için an.

bir anagramın göz ucunda sendeleyerek tekrir yapıyorum sana.

seni en çok narsistken sevmiyorum.

ve sigara içerken.

ve çay.


küle yansıyan ay ışığında beraber olmalıyız.

balkondan aşağı tükürmeli

televizyon karşısında kitap okumalı

bir otobüs durağında öpüşmeliyiz.

çünkü zaman çok paralel bir yapı...

anarşist olmaya geç kalan bir ihtiyar gibi geliyorum sana.

anahtarı sol ayakkabının içine koy.

yazılışı okunuşundan farklı filozoflar gibi

düşüncelerini aktarmak için bekle beni.

eline bir dolma kalem al.

ve su.

ve brain cain'in kemiklersiz pianosu.


doğaya aidiz seninle.

notaları ve harfleri yutarak büyüyoruz.

karnımız aç.

dizlerimizde geceden kalma kum.

ve yara.

ve saçlarımızda yün bere.


şimdi

bir ormanın içinde bir tilki deliği bulup içine uzansak

uyuyamamaktan korkma.

çünkü

insomnia bir hastalık değildir eğer sevişiyorsak.