rüzgarın sesinden
rüzgarın iki dudağı arasından çıkan sesinden tanıdım seni
buradaydın
hemen yanı başımda
belli etmeden ve bir o kadar mağrur
cesaretimi toplayamadım
dönüp uzaklaştım oradan
ses etmeden ve kulak asmadan
buradasın diyemedim
çünkü biliyordum
asırlar öncesinden
ve asırlar sonrasına edilen yeminlerden
burada olman önemsizdi
ve hiçbir şey ifade etmiyordu
tıpkı kurumuş bir çiçeğe dökülen can suyu gibi
kurumuştum ben
son nefesimde tek bir şey diyerek
o da kısık bir sesle çıkan sen
sen isimsiz kalanların tek isimli efendisi
şimdi senden uzaklaşma vakti
öyleki uzaklaşmak için hiçbir şey dememeli
ve hiçbir şey için birkez daha ümitlenmemeli