hava kararmış, neden bilemiyorum şimdi

-saatler mi işliyor dışarıda?-

bir ses yükselmiş, etrafıma bakınmaktayım

kimse yok, hepsi kafamdaymış

bu sesler bu silüetler,

bu düşünceler bu rezaletler.

okusam diyorum da gözlerim görmez olmuş.

duyamıyorum artık hiçbir şeyi, kafamdakiler susmaz olmuş.

kaçmışım her şeyden de basitlikleri görmez olmuşum.

ben ki kafamın zorunda kaybolmuşum.

bir francala tutarmışım elimde saatlerce de

bir sigara yakarmış da içmez olurmuşum.

günler geçermiş yıllar, zamanı görmez olurmuşum.

öyle rezaletler, öyle düşünceler işte

bir sis içindeyim de çıkamıyorum

-yoksa sis mi benim içimde de çıkamıyor?-

sövermişim yıldızlara artık parlamazlar diye.

kararmış artık gökyüzü de

sanki acelesi varmış gibi.