Yıkıcı bi sevgi akrebinki. Yapışır duvara kurumaya belki güneşlenmeye uğraşır. Duvara bi faydası var mıdır hayır. Yine de kabul eder duvar akrebi de yosunu da börtü böceği de. Hep mi vericidir of. Çok ağır geldi bu düşünce kadına. Adam olmaz öyle akrebin de bişeyler vermesi lazım dedi. Kadında kahredici bi aydınlanma yaşandı zehirli bi sevgiye bile muhtaç mı yoksa? Ve adam dosdoğru yanıtladı çok gerekli bişey bile olsa kötüsüne muhtaç olmamalı. Dünya iyisi adam ne kadar da doğru söylemişti. Duvar.. dalgaların tüm şiddetiyle ıslanan aşıkların ayaklarının sallandığı belki ayrılıklara tanık olan duvar.. bi şekilde ilişki kurulan ama hiç özne olmayan duvar. Güneşin kavurduğu, dalgaların üzerinde delikler açtığı yıpranan duvar.. acaba gerçekte nasıl mutlu?  Kadın devam edemedi. Hiç bi fikri yoktu kendisine sordu peki ben? Duvar mıyım akrep mi yosun mu güneş mi? Adam usulca hepsi dedi. Aslında duvar da akrep de yosun da güneş de bazen hepsi hepsi. Nasıl yani dedi kadın? Mesela ısınmış duvar akrebe güneş olur, ıslak duvara yosun sarılır ısıtır. Peki akrep akrep fayda sağlar mı? İşte onu ben de bilmiyorum dedi adam. Ama eğer zehirli bi ilişkiyse eninde sonunda duvar da yosun da güneş de itecek onu; denizine dönecek ve belki başka duvarlara ulaşana dek… kadın bu akrebin doğası ama böyle ötelenmesi of bu da hoşuma gitmedi dedi. Hayatın dengesi bu; akrep de böyle olacağını bilir böyle olmasını ister hatta böyle olacağı için duvara yanaşır, bağlılık gerektiren bi ilişkide var olamaz. Bilir denizine, umursamaz yalnızlığına döneceğini. Sadece dinlenmiştir duvarda eşlik etmiştir gecede gündüzde. Kadının göğsü ağırlaştı. Devam edemedi pencereye yöneldi öylece ufka daldı bi damla gözyaşı süzülürken..