De ki; adımla başlamadı hiç

De ki, adından arttırdıklarım bunlar

De ki: adımdan fazla yaklaşma


Tohumları beklettiğin de oldu

Hem gül dediğin kendini avutmaz

Avucunda küçük bir fırtına

Kırkında ağlamayı öğrenen

Bi' bakıma çocuklarla koştun suya

Boğulmayı unuttun

Yeşermekle aynı anda


De ki’ ey kitap ehli

Bu yırtılan hava, bu kırık sarı sayfa

Tayfına tutulu yeşil

Bu sıyrılarak kemiği ortaya çıkaran et

Köpeğin harcı değil


De ki, bu ömründe acemiydi

Her şeyi yeniden öğrenmek istiyor

İnsan ölümünü iki kere fark etmeli

De ki geceleri ben almadım

Kendi verdi

Dalgalarla dövülmüş bir taşa

Üç kere dokunmalı peki

De ki parçalanmaktan yorulmadı

Bir şans verseniz toz da olur

De ki koparıldığı karadan

De ki damlaların öfkesinden dahi razı


Hazırım

Yerimi bil

Yerime dokun

Yerim kirle yokluğun ortasında sıska bir beden

Bilmeden sahip olduğum ilk taşınmaz

Annem acemiyken doğdum diye

Sırtımda biten diken

De ki iyi uyumadı arkadaşlar

Uyanamaz

De ki yerini yadırgadı


Kimseyle derdim yoktu

Kendimden başka

Hiç rüyamda sayıklamadım

De ki garip gülerdi

Yüzme bilmez ve gemilere inanmazdı


Evin sana dönmesini beklediğin de oldu

De ki doğu cephesinde sayımız azaldı

Mızraklanmış bir mihrapta

Zerdüşt’ün öğüdüdür

Söndü deme

De ki hiç istemediği bir toprağı kazandı