Her şey kabullenmekle başlar, aynı zamanda kabullenmekle son bulur. Aşamayacağımızı düşündüğümüz travmalarla baş başa kalıyoruz. Karmaşık düşüncelerin içinde hapsolmuşken bir saniyeliğine bile olsa yanımızdaki masaya düşüncelerimizi bırakmak ve onlardan uzaklaşmak için bütün varlığımızı ortaya koyabiliriz. Aslında bunu yapmamıza gerek yok. Freud'un da dediği gibi, İnsanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok."

Dünyada bütün iyilikler insanlara mahsus olduğu gibi kötülükler de bizlere mahsus. 

Bir gün isteyerek veya istemeyerek bizi terk edecekler, belki de biz terk edeceğiz. Her şeyin olabilirliğini kabul edip, kaldığımız yerden devam etmeliyiz. Ancak o zaman yeniden çiçek bahçemizde nefes aldığımızı hissedebiliriz.