An beni kaçtığım külfetlere götürürken
ben mahvoluşlarımda saklandım.
aklandım, tüm kalplerden bir serzeniş bile bırakmadan.
sonra olduğum yere sendeledim. Durduğum şimdi sarptı
ve ben bunun karşısında öylesine ,ölesiye bitaptımki
kaçtım,bu kadar yakınken sonun ötesine
koyup parmaklarını donuk cesetime
işitsene.
çoktan aşmamışmıydım o sarpları
ve çoktan varmamışmıydım sonun ötesine
ya da varamamışmıydım
neden tekrar şahitlik etmek zorundaydım bu ezgili kaçışa
tamam, sen et
rüzgarın beni uğurlarken çaldığı son senfoniye
bu sefer güleceksin
bendeki sadece müktedir bir endişe
sen kaç kere eşlik edebildinki bu düşüşe
etmedin
belki o zaman bir son yazabilirdim kendime
an beni kaçtığım külfetlere götürürken...