Hayatla aramda yıllardır süregelen bir savaş var ve

her zaman en ağır kayıpları veren,

acıyı doruklarına kadar hisseden taraf ben oldum.

Hayata karşı ümitli olmadım. Bir zamanlar birtakım hayallerim ve isteklerim elbet vardı ama asla bunlara karşı ümitli olmadım.

Çünkü sen ne yaparsan yap kaderin beşiğinde bir sağa bir sola savrulacaksın.

Hiçbir zaman kendi beşiğini kendin durduramayacaksın. Bunu fark ettiğim zamandan bilitibar savrulduğum tarafa yöneldim, daha da savrulmak için.


Sağa, sola... doğuya, batıya...


Gidebileceğim en uç noktayı görebilmek için savrulduğum yönde ilerledim. Eski hatıralarımı zihnimde canlandırmaya çalıştığımda ise bakıp göremediğim, duyup işitemediğim milyonlarca silik ve negatif görüntü film şeridi gibi öylece akıp gitti.

Her şey o kadar hızlı gelişmiş ve yaşanamamış ki yaşamaya hiç vaktim kalmamış.Sadece savrulmuşum.


Sağa, sola... doğuya, batıya...


Bir gün o kadar çok savrulacağım ki...kaderin beşiğinden kıyametin eşiğine düşeceğim. Düştüğüm vakit yaşamaya başlayacağım.


Sağda veya solda... doğuda veya batıda...