Bir limanda demir, bir liman demirden

Bir karada bastırdı adına yağmur sesi

Tam her şey yerli yerinde demişken

Bir garipseniş yakalıyor elimden beni

Kaçak rüzgar bel kemiğimde geziyor

Ardımda kimsesizlik esintisi, mahmur

Bir eksik bin tamı göğsünden vurur

Ben bin kere eksik kalıyorum geceleri

Çalkantılı çağlar dikiliyor yelkenlerime

Uzaktan uzaklara bir ses duyuyorum

Adın neşeyle çağlıyor sirenlerin sesinde

Tahtırevan sözler duyuluyor her dilden

Emekli kaptan çok özlüyor istavritleri

Kahvehane ağzında bir söz uçuyor

Kadife deniz seni çağırıyor

Emekli kaptan uğrunda sıkboğaz

Kadife deniz özlüyor mürekkep gemileri

Senden uzak karalarda adım zimmetli

Senden uzak kıtalar keşfedilmeyi bekliyor

Senin tarafından kuşatılmayı, fethedilmeyi


Kadife deniz kaçıyorsun ellerimden


Bir şehirde hüzün, bir şehir hüzünden

Bir semtte senin için özlem festivalleri

Kapıcı Çingene'yi kovmuyor bu sefer

Kapıcı Çingene'yle sevişiyor geceleri

Güneşe çalan saçların kül kokuyor

Hicaz'da kıyamet kopuyor bu sefer

Bak, öldü dün gece emekli kaptan

İstavritler hâlâ seni sayıklıyor

Zincir düşlerimde esaret kalabalığı

Bir sen seli kayıp hâlâ taş duvarlarda

Çatlaklarından sızıyor kutsal harabelerin

Güneş vurunca zikirler yükseliyor adına

Esir yıldızlar anıyor geçmişi, arıyor izini

Bir toz bulutundan ibaret değil şu takvim

Seni anlamak, seni yaşatmak için düşüyor

Yaprak dahi koparamıyorum, elim varmıyor

Sızılar biriktiriyorum sana anlatmak için

Sızılar birikiyor damla damla içimde

Biliyorum, bu yıl da uçuyor martı sürüleri

Omzun sabahın en narin yerlerinden


Kadife deniz kaçıyorsun ellerimden